Vajinismusta Yanlış Ya Da Sonuç Alınamayan Tedaviler yontemleri,,
Model Detayları
- Kayıt Tarih: 23 Şubat 2013 2:20:39
Model Açıklaması
Vajinismusu olgularının birinci derecedeki uzmanı psikiyatrlardır. Ancak kimileri kadın doğum uzmanına, kimileri psikologlara ya da herhangi bir doktora başvurabiliyorlar. Bunun dışında hiç ilgisi olmayan büyücüler, falcılar, muskacılar, cinciler önüne geleni budarcasına birer vajinismus uzmanı olarak boy gösteriyorlar. Bu da kaosa yol açıyor. Tıpla ilgisi olmayan insanlar, akıl dışı çok tehlikeli yöntemler uyguluyorlar. Olgulara verdikleri en büyük zarar da, umutlarını kırmak ve zaman kaybettirmek. Çünkü kadınların çocuk yapma yaşlan sınırlı.
Tıpsal işlemlere gelince; Vajinismusu yapısal durumlarda doktorunuza muracat edmenizçözmek için, kızlık zarının aldırmanın çözüm olacağını düşünenler ve uygulayanlar var. Bana gelen olguların %25’i kızlık zarını aldırmıştı. Ama kesinlikle sonuç alınmıyor. Çünkü vajinismus olayı zardan kaynaklanmıyor. Aslında korku azalır diye düşünülüyor ama, yararı olmuyor. Çünkü bu sorunu yaratan vajinanın kas dokularıdır.
Lokal iğnelerle kadının organını uyuşturmak da sonuç vermiyor. Bölge uyuşsa bile, bacak kasları ve karın kaslarının fonksiyonları yerinde duruyor. Beynin korku kodlaması bu kasları geriyor ve refleks olarak gevşeme söz konusu olmuyor. Ayrıca beyin, doğal ilişki yaşamadığı için sonuç alınmıyor.
Hipnozdan sözedenler var. Kimileri benim bunu uyguladığımı sanıyor. Hipnoz modası geçmiş bir tedavi yöntemidir. Modern tıp dünyasında artık yeri yoktur. Ayrıca hipnoz, kişinin psikolojisini de dejenere edilip bozabiliyor.
Omurilik kanalına, uyuşturucu madde enjekte edilerek yapılan işlemler, narkoz alamayan, ancak cerrahi müdahale gerektiren, belden aşağı operasyonlarda kullanılır. Hasta bu sırada bilincini yitirmez. Riskli bir yöntemdir, asla kullanılmamalıdır ve hiçbir yararı da yoktur.
Kimi hekimler ise, özellikle jinekologlar, narkoz altında, kadınların kızlık zarını alıp vajinaya yapay penis koyuyorlar. Hasta bir gece boyunca, hastanede yapay penis ile yatıyor. Ertesi gün ‘Olay çözüldü, gidip eşinle birlikte olabilirsin’ dedikleri zaman da, sonuç alınmıyor. Çünkü hastanın beyin denetiminden geçmeyen bir işlemdir. Bu bir tür zoraki uygulama ve kadının hem ruhunu, hem umudunu zedeliyor.
Sıklıkla uygulanan bir yöntem. Genellikle sonuç sıfır düzeyinde. Beyinin denetiminden geçmeyen bir olayda, uyandığı zaman hiç bir şey değişmiyor. Kadın vajinis-musla uyuyor, vajinismusla uyanıyor.
Son zamanlarda, vajina yapısal durumlarda doktorunuza muracat edmeniz ve çevresine botoks enjekte ediyorlar. Bu uygulama 5-6 ayda bir tekrarlanıyormuş. Böyle bir tedavi akla ve dokuların yapımına aykırı. Vajinadaki kas dokularını sürekli 5 ayda bir botoks yapılarak duyarsızlaştırması bir yana, kasılması gevşetilip, dokusunun bozulması, uzun yıllar yaşanacak organının dokusunu da bozabilir. Ayrıca bu durumda, beyindeki korku kalıbı, aynen durduğu gibi, çözüm olmayınca zamanla güçleniyor da. Çünkü sonuçsuzluk, kişinin kendi direncini ve güvenini de kırıyor. Oysa, vajina kaslarının orada bir görevi var. O kaslar zayıflarsa, güçlerini yitirirlerse rahim dışarı çıkabilir. Bunu çok doğum yapmış kadınlarda görüyoruz.
En çok uygulanan tedavi, seanslarla parmak denemeleri ve ev ödevleri. Ülkemizde çok yaygın. Dünyada da uygulanıyor. Geçmişte ben de bu yöntemi denedim ve uyguladım. Eğer vajinismusla kadın parmağıyla organa giriş yapabiliyorsa, vajinismus olayı kendiliğinden ortadan kalkmış demektir. Ben kendi adıma sonuç alamadım. Telkin (seans) tedavileri bilgi ve rahatlık vermesi bakımından yapılabilir. Aylarca uzatmamak gerekiyor. Birkaç seans tedavi, olgunların bilincinin açılması için yeterli. Zaman uzadıkça hastalar kendine güvenini yitirip, pasifize oluyorlar.
Bunlardan en akıl ve tıp dışı olanlarından biri de epizyotomidir. Bu yöntem halkın dikişli doğum dediği yöntemdir. Çocuğun kolay doğması için, makasla vajinanın kesilmesi (sonradan dikiliyor) yöntemi uygulanıyor. Ancak hem sonuç alınmıyor, hem de erkek ve kadın için gerekli olan organ ve doku deforme ediliyor.
Ben rasyonalize psikoterapi seansım sırasında muayene etmiyor, hastaya dokunmuyor, nabzını bile saymıyorum. Tedavinin ana prensibi, bedenin kendi gücünü, kendi fizyolojisini, doğanın kendi yöntemiyle gevşetmek. Bu bir meditasyon değil, matematiksel bir sonuç. Yani maddenin ve dokuların yüzde 100 gevşemesi olayı, benzer etkiler doğada da var. Acı duygusunu da ortadan kaldırıyoruz, bunun için, iğne de yapmıyorum.
Yöntemi alanların yüzde 90’nı evlerinde rahatlıkla ilişkiye giriyorlar. Geri kalan yüzde 10’u ‘Gözümüz arkada kalmasın ya da burada bitirelim’ derlerse, onları da muayenehanede mutlu sona kavuşturuyoruz.
Kaynak: Her yönüyle vajinismus kitabımızdan alınmıştır.