sevgiliye nameler 4

    Model Detayları

    • Kayıt Tarih: 21 Haziran 2013 10:27:47
    • Bitiş Tarihi: Bu ilanin süresi doldu

    Model Açıklaması

    sevgiliye  nameler  4

    Sevgili! Sana kızgınını. Yaptığın bazı çirkin şey-
    lerden söz etmem gerekiyor. Öylesine incittin ki beni.
    burada kaldığım sürece sana yazmamaya kararlıydım
    Ama duygularım savaşı kazandı. Sana kızgınını, çünkü
    1. Mektuplarında hiçbir şey yok, yani İşçi Davası
    ve benim yaptıklarımın eleştirisi ve neler yapmak ge-
    rektiği konusundaki direktiflerin dışında hiçbir şey1
    Hiddetle diyebilirsin ki, ama mektuplarımda sana gö-
    nül alıcı laflar ediyorum. Benim senden istediğim aşı-
    kane sözler değil ki. Senin olsun hepsi. Bana özel yaşa-
    mından söz etmeni istiyorum. Tek satır yok! Aramızda
    ki biricik bağ, Dava. bir de eski duyguların anısı. Bu
    çok acı verici. Burada, bütün bunları apaçık anladım
    Hiç bitmeyen Dava beni iyice bitkin düşürdüğünde, so-
    luğumu tutup oturduğumda, ardıma baktım ve farket-
    tim ki benim evim yok, hiçbir yerde. Kendim olarak ne
    varım ne de yaşıyorum. Zürih’te de aynı, ya da daha
    kötüsü, hep yayın işleri… Ne burada kalmak istiyorum.ne de Zürih’e dönmek. Sakın bana hiç bitmeyen bu iş-
    lerden bezdiğimi, biraz dinlensem hepsinin geçeceğini
    söyleme. Hayır, hayır, bunun iki katına da katlanabi-
    lirim; katlanamadığını, nereye dönsem, nereye baksam.
    hep aynı şey – «Dava». Bu dayanılmaz, bu tüketici bir
    şey. Elimden gelen her şeyi bu yola koyduğum halde
    neden herkes hâlâ beni rahat bırakmıyor? Her mektup
    seninkiler olsun, ötekilerden gelenler olsun, hep ay-
    nı— bir yük bana, şu sayı, bu bildiri, şu yazı, ya da öbü-
    rü! Buna bile katlanacağım; yanısıra bir de insan olsa
    hepsinin ardında, bir kul, bir can, bir kişi… Ama sana
    göre tek bir şey var: «Davamız,» başka da bir şey yok!
    Bunca zaman hiçbir şey geçmedi mi başından? Tek bir
    düşünce? Tek bir kitap? Tek bir izlenim? Benimle pay-
    laşabileceğin hiçbir şey yok! Belki sen de bana aynı
    soruları sormak isterdin… Senden farklıyım ben, fikir-
    lerim var, izlenimlerim var benim, «Davamız» m yanısı-
    ra. Ama kiminle paylaşacağım ki bütün bunları? Şe-
    ninle mi? Yok, hayır, onurum elvermez. Heinrich’le, Mi-
    tek [Hartmanpla, Warski’yle’ paylaşabilirim, ama hey-
    hat, ne onlara aşığım ben, ne de içimden bunları onlarla
    paylaşmak geliyor. Seniyse seviyorum, ama – galiba ken-
    dimi tekrarlamaya başladım.
    Şu sıralar zamanın olmadığı doğru değil. Her za-
    man sözü edilmeye değer bir şeyler vardır ve yazmaya
    zaman bulunur. Bütün bunlar kişinin tutumuna bağlı-dır. İşte sana tipik bir örnek – böylece de ikinci itirazı-
    ma gelmiş oluyoruz. Diyelim ki, gerçekten de yalnızca
    bizim ve senin davamız adına yaşıyorsun. Rus davasını
    ele alalım. Hakkında bana tek satır olsun yazdın mı°
    Neler oluyor, neler yayınlanıyor, Zürih’tekiler ne yapı-
    yor? Hayır, bana bunlardan söz etmek aklına bile gel-
    medi. Biliyorum, çok önemli bir şeylerin olduğu yok.
    ama gene de insan yakınına önemsiz, küçük ayrıntı-
    lardan söz edebilir. Ama sana göre [işçi] Dava[sı~\ için
    birkaç yazı karalayıp senin «mütevazi fikirlerini» harfi-
    yen uygulamak bana yeter de artar bile.
    Sensin bu işte.
    3.    Bir örnek daha. Hein[rich] Zürih’e gitti. Bana
    yazdığı mektuptan öğrendiğime göre, sana olayı bütün
    ayrıntılarıyla anlatmış, birlikte tartışmışsınız ve sen
    [/$çi] Daya [sı] ile Parti arasındaki örgütsel ilişkilerde
    değişiklik yapılması konusunda ısrar etmişsin. Bana tek
    bir söz söylemeden… Benim fikrimi sormadan… Bana
    sözünü bile etmeden kendi kendine kararlar alıp bun-
    lar kabul edilsin diye zorlayacaksın, öyle mi? Hiç olmaz-
    sa Hein[rich] bana yazıp fikrimi soracak kadar dürüst
    davrandı. Sense, asla.
    4.    Brzezfina], bana yazdığı mektuptan öğreniyo-
    rum, Heinrich’e sınırdaki durum konusunda bana bilgi
    vermesini söylemiş4. Elbette Heinrich sana bunu derhal
    iletmiştir, ama sen bana tek bir söz etmedin. Ben bu-
    rada oturmuş iş yetişsin diye koşturuyorum, gazeteyi
    gönderiyorum, ve tek bir fikrim yok: sınır var mıymış,
    ne kadarı gittiği yere ulaşabilecekmiş, kim, ne zaman,
    ne yapıyormuş -Brz[ezina] ya da Hein[rich]— hiçbir
    fikrim yok! Bütün bunları ben bilmesem de olur sence!
    Pratik işlerle kafamı yormamam, bunların bensiz
    de çözümlenebilecekleri konusundaki yüce gönüllü söz-
    lerin için teşekkür ederim. Bunları ancak beni hiç mi hiçtanımayan biri söyleyebilirdi. Böyle, «Üzülme, senin si-
    nirlerin zaten zayıf,» türünden akıllar olsa olsa March-
    lewski’ye5 verilebilir. Bana karşı böyle bir tavır takın-
    mak (araya bir ‘sevgilim’ sözcüğü atılmış da olsa), en
    azından hakarettir. Üstüne üstlük, ardı arkası kesilme-
    yen talimatların her biri düpedüz birer kabalık örneği:
    VVarski’yle şunu ya da bunu yap, Lavrov’larda şöyle
    davran, şöyle dur, böyle otur6. Sonunda dayanılmaz bir
    hoşnutsuzluk, bıkkınlık, yorgunluk ve isyan duygusu
    uyandırıyor bunlar,, biliyor musun. Bütün bunları sa-
    na hıncım var diye yazmıyorum. Senden olduğundan
    başka türlü olmanı isteyemem. Yazıyorum, çünkü, hem
    sana duygularımı açmak gibi aptalca alışkanlığım sürü-
    yor, hem de aramızda olup bitenlerden haberdar olman
    gerektiğini düşünüyorum. ‘
    Marchlewski’nin yazısı ve ek dışındaki bütün pro-
    valar ilişikte. Marchlewski’nin provalarını henüz alma-
    dım, ama ben yeniden yazdım, onun için merak etme
    Ek’e gelince, biliyorsun. Krichevsky’ninki daha dizilme-
    di7. Bugün uğrayacağım.
    Sana provaları göndermemin nedeni, biraz yorgun
    olduğum için meseleyi pek iyi kavrayamamam, bir de
    sitemlerinden çekinmem. Gözden geçir, gerekiyorsa not
    düş. Kenarlarda bol bol yer var. Provalara bakmadım,
    dizgi yanlışlarını da düzeltmedim, ama aldırma, sen
    içeriğe bak. Krichevsky’nin yazısı üç sütun alıyor, bu
    yüzden de bu sayıyı tek sayfa çıkaramayacağız. Onsuz
    bu sayı pek vavan olacaktı, çünkü işgününün kısaltıl-

    İlan ID: 1536050c292e1259

      

    Bir Cevap Bırakın

    Yorum yazmak için giriş yapmalısınız.