DUYGULARIN RENGİ 7-

    Model Detayları

    • Kayıt Tarih: 22 Mayıs 2013 5:51:00
    • Bitiş Tarihi: Bu ilanin süresi doldu

    Model Açıklaması

    DUYGULARIN RENGİ 7-

    “Tanrıya şükür gelmiş!” Diğer kadın gülmeye başladı.
    “Carlton, Nick’lc bir iş meselesi hakkında konuşmak için
    Bermuda daki muhteşem bir plajdan beni buraya sürük-
    ledi.”
    “Carlton sırasını beklemek zorunda,” dedi Bebe umur-
    samazca. “Alcx ve benim burada olma sebebimiz de Nick.
    Alcx, uluslararası bir otel zinciri inşa etmek için Nick’lc
    konuşmak istiyor. İki haftadır Roma’dan Nick’c ulaşmaya
    çalışıyordu, fakat Nick telefonlarına cevap vermedi, biz de
    bu yüzden dün buraya geldik.”
    “Ericka’yı göremedim,” dedi diğer kadın.
    “Göremezsin, çünkü Nick onu buraya getirmedi…
    Onun yerine kimi getirdiğini görmek istiyorsan biraz bek-
    le.” Bcbe’nin görgülü sesindeki alaycı kahkaha, cümlesinin
    devamını getirmeden Lauren’ın kaskatı kesilmesine neden
    olmuştu. “Buna inanmayacaksın! On sekiz yaşlarında bir
    kız ve Missouri’dcki bir çiftlikten gelmiş. Nick bir saatli-
    ğine yanından ayrılmadan önce ona tek başına idare edip
    edemeyeceğini sordu…” İki kadın uzaklaştıkça sesleri du-
    yulmaz olmuştu.
    Bcbe’nin sözlü saldırısı Laıırcn’ı hem şaşırtmış hem de
    sinirlendirmişti, ama sakin bir şekilde kapıyı açıp koridora
    çıktı.
    Bir saat sonra Tracy’nin tuvalet masasında oturan Laıı-
    ren, parlak bal ve altın rengi tutamlar yüzünü çerçeveleyip
    muhteşem dalgalar halinde omuzlarına dökülene dek saç-
    larını fırçaladı. Sonra çabucak çıkık elmacık kemiklerine
    gül renkli bir allık sürüp dudaklarındaki ona uyumlu par-
    latıcıyı düzeltti ve makyaj malzemelerini çantasına attı.
    Nick muhtemelen aşağıda, havuzun kenarında onu
    bekliyor olmalıydı. Bu düşünce turkuvaz renkli gözlerininmutluluktan parlamasına neden olmuştu, aynaya doğru
    eğilip annesine ait olan on dört ayar altın küpeleri dikkatle
    taktı.
    İşini bitirdiğinde banyo yaparken Nick’in gönderdiği
    krem rengi, uzun ve şık jarse elbisenin etkisini görmek
    için geri çekildi. Yumuşak kumaş dik ve dolgun göğüsleri-
    ni bclirginlcştiriyor, elbisenin uzun, dar kolları bileklerine
    kadar kollarını zarif bir şekilde sarıyordu. Altın renkli ince
    kemeri hafıfbol olan bel kısmını kavrayarak elbisenin düz
    yakasından, Tracy’nin ona ödünç verdiği zarif altın ren-
    gi ayakkabıların göründüğü hafifçe genişleyen etek ucuna
    kadar Lauren’ın kadınsı vücut hatlarını ortaya çıkarıyor-
    du.
    “Harika!” Tracy gülüyordu. “Etrafında dön de arkanı
    göreyim.”
    Lauren itaatkâr bir şekilde söyleneni yaptı.
    Lauren’ın beline kadar açık, güneşte bronzlaşan sırtı-
    na bakarken, “Önden oldukça ağırbaşlı görünen bir elbise
    arkadan nasıl olur da bu kadar çarpıcı görünebilir?” diye
    sordu Tracy. “Pekâlâ, aşağı inelim mi?”
    İkisi birlikte balkonda yürürlerken Lauren, açık pence-
    relerden içeri giren havuz kenarındaki eğlencenin sesini
    duyabiliyordu. Gülüşen onlarca kadın sesi, erkeklerin ka-
    lın sesli mırıldanmalarına karışıyor ve daha sonra düzensiz
    bir şekilde orkestranın hareketli müziğiyle birleşiyordu.
    Bahçeye çıktıklarında beş saniye içinde Tracy’nin et-
    rafını saran arkadaşlarının onu alıp götiirmesiylc birlikte
    Lauren tek başına kalmıştı. Boynunu uzatarak Nick’i gö-
    rebilmek için etrafına bakındı. İki adım atar atmaz onun
    havuzun diğer ucunda kalabalık bir grubun arasında dur-
    duğunu gördü.Bakışlarını ondan ayırmaksızın misafirler, garsonlar,
    meşaleler, şemsiydi masalar ve havuzdan oluşan engelleri-
    ni aşmaya çalışarak dikkatle ilerlemeye başladı Laurcn. Bi-
    raz daha yaklaşınca Nick’ın kendisiyle hararetli bir şekilde
    konuşan insanlarla birlikte durduğunu gördü. Kafasını on-
    lara doğru eğmiş büyük bir dikkatle söylenenleri dinliyor
    gibi görünse de belirli aralıklarla sanki birini arıyormuşça-
    sına bakışlarını hızla kalabalığın üzerinde gezdiriyordu.
    Laurcn sevinç içinde onun kendisini aradığını fark etti.
    Nick sanki yakınlarda olduğunu hissetmişçesine birden
    kafasını kaldırdı vc onca insanın arasında birden bakışları
    kesişti. Saygısızlığa kaçan bir aceleyle onunla konuşan in-
    sanlara başıyla selam verip hiçbir şey söylemeden araların-
    dan sıyrıldı. Bahçedeki son grup geçmesine izin verdikten
    sonra, Laurcn nihayet onu tamamen görebildi vc o an ne-
    fesi kesildi. Usta ellerden çıkma olduğu her halinden belli
    olan simsiyah smokini muhteşem vücuduna kusursuzca
    oturmuştu. Fırfırlı gömleğinin göz kamaştırıcı beyazlı-
    ğı güneşte yanan yüzü ve siyah papyonuyla hoş bir tezat
    oluşturuyor vc Nick şık takımını bu tür şeyleri giymeye
    tamamen alışkın bir adamın rahatlığıyla taşıyordu. Laurcn
    tuhaf bir şekilde onunla gurur duymuştu, Nick en sonun-
    da yanına geldiğinde ise bunu gizlemeye çalışmadı. “Sana
    hiç ne kadar yakışıklı olduğunu söyleyen oldu mu?” diye
    sordu kısık bir sesle.
    Yüzüne hafifçe çocuksu bir gülümseme yayıldı. “I layır
    dersem ne düşünürdün?”
    Laurcn güldü. “Alçakgönüllü olmaya çalıştığını düşü-
    nürdüm.”
    “O halde, şimdi ne yapmalıyım?” diye sataştı ona
    Nick.”Sanırım sana iltifat ettiğim için heyecanlanıp utanmış
    gibi görünmen gerekiyor.”
    “Kolay kolay heyecanlanıp utanmam.”
    “O zaman, nasıl göründüğümü söyleyerek beni lıeye-
    canlandırabilirsin,” diye takıldı ona Lauren. Diğer misafir-
    lerin dikkatini çekmemek için yavaşça etrafında dönerken
    elbisesinin Nick üzerinde şok etkisi yaratmasını sağladı.
    Meşalelerin titrek ışığı parlak bal rengi saçlarının arasında
    dans ederken dönüşünü bitirdiğinde, Nick’in bakışlarının
    ışıltılı yüzünde, parlak mavi gözlerinde ve yumuşak, dol-
    gun dudaklarından aşağı doğru kayarak vücut hatlarında
    gezinmesini izledi.
    Bu kez sataşma sırası ona geçmişti. “Ece?” dedi. “Ne
    düşünüyorsun?”
    Lauren en sonunda gözlerinin içine bakan gri gözlerin
    arzuyla pırıldadığını gördü. Fakat Nick cevap vermek yeri-
    ne yakıcı bakışlarıyla onu yeniden baştan aşağı süzdü. Du-
    raksadı ve sonra birden, “Elbise sana çok yakışmış,” dedi.
    Lauren kahkaha atmaya başladı. “Kimsenin sana birini
    iltifatlarla ikna edebileceğini söylemesine sakın izin ver-
    me, çünkü bunu bcccrcmıyorsun.”
    Nick meydan okuyan bakışlarla, “Öyle mi?” diyerek
    dalga geçti. “O halde sana gerçekte ne düşündüğümü söy-
    leyeyim: Bcncc çok güzelsin, ayrıca büyüleyici bir şekilde
    aynı anda hem son derece seksi ve akıllı bir genç kadın
    gibi hem de tamamen meleksi bir genç kız gibi görünmeyi
    başarıyorsun. Yüz kişiyle birlikte önümüzdeki birkaç saat
    boyunca buraya takılıp kalmamış olmayı dilerdim, çünkü
    sana her baktığımda… Bu gece kollarımda nasıl olacağını
    görmek için rahatsız edici bir şekilde sabırsızlanıyorum.”
    Lauren’ın beyaz teni aniden kızardı. O kadar da me-

    İlan ID: 1026050ca0e1ef5a

      

    Bir Cevap Bırakın

    Yorum yazmak için giriş yapmalısınız.