DUYGULARIN RENGİ -5-

    Model Detayları

    • Kayıt Tarih: 22 Mayıs 2013 5:44:36
    • Bitiş Tarihi: Bu ilanin süresi doldu

    Model Açıklaması

    DUYGULARIN RENGİ

    “Nick!” Kadın elinde tuttuğu içkiye aldırış etmek-
    sizin sevinçle gülerek kendisini Nick’in kollarına attı ve
    Bebe’nin az önce gösterdiği samimiyete benzer bir şekilde
    onu öpmeye başladı. “Aylardır seni göremiyoruz!” diye onu
    azarladı geri çekilirken. “Söylesene, neler yapıyordun?”
    “Bazılarımızın hâlâ yaşamak için çalışmaya ihtiyacı
    var,” dedi Nick içten bir gülümsemeyle. Uzanıp Lauren’ın
    elinden tutarak onu arkadaşlarının oluşturduğu çembere
    doğru çekti. “Lauren, seni ev sahiplerimiz olan Tracy ve
    Gcorgc Middlcton ile tanıştırayım.”
    “Lauren, tanıştığımıza çok sevindim,” dedi Tracy ve
    Nick’c dönerek ekledi: “Neden ikiniz burada tek başınıza
    duruyorsunuz? Kimse geldiğinizi bile fark etmeyecek.”
    “Ben de bu yüzden burada durmayı tercih ediyorum,”
    dedi Nick açık bir şekilde.
    Tracy kederli bir kahkaha attı. “Sana bunun küçük bir
    parti olacağına söz verdiğimi biliyorum. Yemin ederim,
    davet ettiğimiz herkesin geleceğini ummuyorduk. Bu du-
    rumun evde yarattığı karışıklığı hayal dahi edemezsin.”
    Lauren rengi mora dönen gökyüzüne, ardından om-
    zunun üstünden iskeleye baktı. Neredeyse tüm konuk-
    lar kendilerini eve ya da yatlarına götürecek olan motorlu
    sandalların beklediği iskeleye doğru gidiyordu. Garsonlar
    çizgili, geniş bir gölgeliğin altında masaları kurmaya ve ha-
    vuzun etrafındaki meşaleleri yakmaya başlamışlardı. Mü-
    zisyenler ise havuzun diğer ucuna kurulmuş olan büyük
    sahneye enstrümanlarını taşıyorlardı.
    “Herkes yemek için giyinmeye başladı,” dedi Tracy.
    “Üzerinizi değiştirmek için Koy’a mı gideceksiniz yoksa
    burada mı değiştirmek istersiniz?”
    Lauren’ın başı dönmeye başlamıştı. Yemek için giyin-mck mi? Eğer yemek için resmi giyinmeleri gerekiyorsa
    yanında uygun tek bir şey bile yoktu!
    Lauren’ın telaşla kolunu sıkmasına aldırmayan Nick,
    “Lauren üzerini burada değiştirecek, ben de o sırada Koy’a
    gidip acil aramaları yapar ve üzerimi değiştiririm.”
    Iracy Lauren’a gülümsedi. “Ev dolup taşmış durumda.
    Birlikte bizim odamızı kullanabiliriz, George da üzerini
    değiştirecek başka bir yer bulur. Gidelim mi?” diye önerdi
    ve hemen eve yöneldi.
    Nick, Lauren’ın yüzündeki ifadeye alaycı bir anlayışla
    baktı. “Sanırım Lauren’ın bana söylemek istediği bir şey
    var. Sen git, o daha sonra gelir.”
    Çift uzaklaşır uzaklaşmaz Lauren çaresizce, “Nick, ya-
    nımda giyebileceğim uygun bir şey yok. Herhalde senin
    de yoktur?” dedi.
    “Kıyafetlerimin bir kısmı Koy’da, orada senin i.çin de
    bir elbise bulurum,” dedi ona sakin bir şekilde. “Elbiseyi
    buraya gönderirim, hazır olduğunda Tracy’nin odasında
    üzerini değiştirirsin.”‘
    Evin içinde birbirinden uyumsuz sesler ve koşuşturma-
    ca vardı. Üç kattaki yirmi farklı odadan kahkahalar ve soh-
    bet sesleri yükselirken hizmetçiler kollarına attıkları yeni
    ütülenmiş kıyafetler ve ellerindeki içki tcpsilcriylc oradan
    oraya koşturuyorlardı.
    Nick hizmetçilerden birini durdurup telefonla kendisi-
    ne mesaj bırakan olup olmadığını sordu. Mesajlar anında
    ona iletilmiş ve sıcak bir gülümsemeyle Lauren’a dönmüş-
    tü. “Bir saat içinde havuzun yanında buluşuruz. Ben ol-
    madan bu kadar dayanabilir misin?”
    “Merak etme,” dedi Lauren. “Acele etmene gerek yok.”
    “Emin misin?”Gözlerinin içine bakan etkileyici gri gözleri yüzünden
    Lauren kendi isminden hile emin değildi, ama yine de ba-
    şını salladı. Nick gittiğinde, Bebe Lconardos’u büyük bir
    merakla kendisine bakarken buldu. Yüzündeki dalgın ifa-
    deden bir an önce kurtulan Lauren, “Buralarda kullanabi-
    leceğim bir telefon var mı? Evi aramam gerekiyor/’ dedi.
    “Elbette. Evin nerede?” diye gelişigüzel bir şekilde sor-
    du Bebe.
    Tracy’nin peşinden evin arka kısmında kalan lüks ça-
    lışma odasına doğru ilerlerken, “Fen s ter, Missouri’dc…”
    dedi Lauren.
    “Fcnstcr mı?” Sanki kasabanın ismiyle özdeşleştirdiği
    kötü bir koku varmışçasına Bebe burnunu kırıştırdı ve
    sonra kapıyı arkasından kapatıp gitti.
    Uzun mesafeli, ödemeli konuşma pek sürmemişti
    -çünkü her iki taraf da bu görüşmenin ne kadar masraflı
    olduğunun farkındaydı. Babası kızının yeni işini ve maaşı-
    nı doyduğunda gurur ve şaşkınlıkla gülmüş, ayrıca Lauren,
    Philip Whitworth’un kira istemeden halasının dairesinde
    kalmasında ısrar ettiğini söyleyince rahatlamıştı. Lauren,
    Philip ile olan anlaşmasından bahsetmemişti, çünkü ba-
    basının endişelenmesini istemiyordu. Iek istediği, maddi
    yükünün artık hafifleyecek olduğunu bilmesiydi.
    Telefonu kapattıktan sonra Lauren çalışma odasından
    geçerek kapıyı hafifçe araladı, koridorun sonunda biriyle
    sclamlaşan neşeli bir kadın sesi duyunca dııraksadı. “Bebe,
    tatlım, harika görünüyorsun… Görüşmeydi çok uzun
    zaman oldu. Nick Sinclair’in gelip gelmeyeceğini biliyor
    musun?”
    “Burada zaten,” diye yanıtladı Bebe. “Onunla az önce
    konuştum.”

    İlan ID: 706050cafc29c5c

      

    Bir Cevap Bırakın

    Yorum yazmak için giriş yapmalısınız.

    Genel Olarak Popüler Reklamlar